İrlandalı Kamu Hizmeti Şirketi ESB, Dijital Dönüşüm Yolculuğunu Forcepoint ile Güvenlik Altına Aldı

İrlanda Elektrik Tedariki Kurumu (ESB), yaklaşık 1,4 milyon müşteriye elektrik tedarik eden, İrlanda ve Kuzey İrlanda’da elektrik şebekeleri işleten, çeşitlilik arz eden ve dikey entegrasyona sahip bir enerji şirketidir. ESB, elektrik üretiminden iletim ve dağıtımına kadar tüm elektrik pazarında faaliyet gösteren ve doğal faz dağıtımı, ağ oluşturma, telekomünikasyon ve halka açık elektrikli araç şarj altyapısı sektörlerinde de küçük paylara sahip olan, devlete ait bir şirkettir.

ESB, kritik altyapısını korumak, enerji tedariki ve müşteri hizmetleri sağlamak üzere çalışanlarını ve çalışanların kullandığı verileri korumak için Forcepoint Web Güvenliği çözümüne güvenen, uzun süreli bir Forcepoint müşterisidir. Şirket, İrlanda ve Birleşik Krallık’ta çok sayıda elektrik santralini işletmenin yanı sıra Kuzey İrlanda’nın da elektrik şebekesini de işletiyor. Tüm bunlar, sayıları gittikçe artan gelişmiş, kötü niyetli siber saldırıların oluşturduğu tehditlere karşı korunması gereken kritik altyapılar.

Bu tehditlere karşı etkin savunma sağlanabilmesi için hem benzersiz endüstriyel bağlam ve zorluklara uyum sağlayabilecek kadar esnek, hem de en kararlı veya gelişmiş saldırganları sistemin dışında tutabilecek kadar güçlü çözümler gerekiyor. ESB Siber Güvenlik Mühendisliği Yöneticisi Chris Madden’e göre ESB, son yıllardaki dijital dönüşümünün bir parçası olarak BT yapısında bulut ve SaaS tabanlı çözümlere geçişine eşlik edecek doğru siber güvenlik yaklaşımının arayışındaydı.

Forcepoint’ten alınan hizmetin yenilenme zamanı geldiğinde; ESB, kullanım oranı gittikçe artan Microsoft Office 365, Salesforce ve SAP HANA gibi bulut uygulama ve platformlarına daha iyi uyum sağlamak için Web Güvenliğini şirket içerisinden bulut tabanlı bir uygulamaya geçirmeye karar verdi.

Madden, bu konuyla ilgili olarak, “Birkaç yıl önce, güvenlik altyapımızın, ESB’nin temel hizmetler sağlayan bir operatör olarak gitmek istediği yere ulaşmamızı sağlayacak kadar gelişmiş olmadığı açıkça görünür hale geldi.

İstediğimiz şey, kullanılabilirlik ve ölçeklenebilirliği yüksek, teknik ve fiyatlandırma ihtiyaçlarımızı karşılayan ve dijital stratejimize uygun şekilde devreye alabileceğimiz ek özellik setleri seçeneğini sunan, piyasaya liderlik eden bir proxy sunucu hizmetleri sağlayıcısıydı” diyor.

ESB ve Forcepoint işe, Web Güvenliğinin bulut tabanlı bir Güvenli Web Ağ Geçidine (SWG) taşınmasıyla başlayan ve zaman içerisinde gelişerek ağ kenarı ve buluta erişimi koruyan kapsamlı ve birleşik bir SASE çerçevesine dönüşecek siber güvenlik stratejisinin haritasını çıkararak başladı.

Doğru tedarikçiyle SASE güvenlik çözümlerine kademeli geçiş

Madden’e göre, böylesine iddialı bir hedef doğrultusunda uzun vadeli bir siber güvenlik ortağı arayan ESB, şirketin pek çok temel stratejik BT hedefine ulaşmasına yardımcı olabilecek bir tedarikçi istiyordu. Bu hedeflerden bazıları:

• BT ve siber güvenliğin karmaşıklığını azaltmak ve operasyonların verimini artırmak.
• Uzaktan çalışanları destekleme ve koruma kapasitesini artırmak.
• SaaS desteği ve SASE çözümleri açısından güçlü ve geniş kapsamlı bir portföye sahip uzun vadeli bir stratejik güvenlik ortağıyla güçlü bir ilişki kurmak.
• Beş yıllık büyüme ve genişleme planının bir parçası olarak dönüşüm teknolojileri açısından kademeli bir geçiş yaklaşımını benimsemek.
• Microsoft gibi mevcut stratejik teknoloji ortaklarından faydalanmak.

Madden’e göre, bu stratejik hedef listesine ek olarak, ESB çalışacağı tedarikçiler konusunda son derece seçici davranmakta.

Madden, bu konuya ilişkin olarak, “ESB için çok önemli olan bir konu da müşteriyle tedarikçi arasındaki ilişkidir. Forcepoint ile her zaman çok iyi bir ilişkimiz oldu ve Forcepoint'in bize her zaman bize değerli bir müşteri gibi davrandıklarını hissettik. Tüm etkileşimlerimizde her zaman ESB’nin gereksinimlerini karşılamaya ve çözümleri ihtiyaçlarımıza göre kişiselleştirmeye odaklanan Ülke Müdürümüz ve kıdemli Forcepoint danışmanlarıyla çok iyi bir iş birliği yaptık” yorumunda bulundu.

Ortaklığın bir sonraki aşaması için ESB, hem anlık ihtiyaçlarını karşılamak hem de önümüzdeki yıllar içerisinde ek SASE siber güvenlik çözümlerine kademeli bir geçiş yapacak şekilde konumlanmak amacıyla bir Forcepoint Edge Advantage lisansı almaya karar verdi. Forcepoint Edge Advantage lisansı, SWG, Bulut Erişimi Güvenlik Aracısı (CASB), E-posta Güvenliği, Saldırı Önleme Sistemleri (IPS) ve SD-WAN özellikli Yeni Nesil Güvenlik Duvarına (NGFW) ek olarak, isteğe bağlı eklentiler olarak Uzaktan Tarayıcı İzolasyonu (RBI) ve Gelişmiş Kötü Amaçlı Yazılım (AMD) çözümlerini kapsamakta. ESB, ilerleyen zamanlarda kapsamlı bir Forcepoint Advantage lisansıyla ihtiyaç olduğunda Forcepoint’in veri ve kullanıcı koruma çözümlerini de ekleme imkanına sahip olacak.

Madden, bu konu için “Bu çözüm bize uygundu çünkü ilk yapmak istediğimiz şey, Web Güvenliğini bulut tabanlı ve ölçeklenebilir bir çözüme taşımaktı. Bunu yaptıktan sonra, dikkatimizi bir sonraki aşamaya çevireceğiz ki bu da elbette daha fazla bulut kullanımı. ESB, önce bulut yaklaşımına sahip; bulutun öncelikli olmadığı durumlarda da sistemlerin bir kısmı bulutta olacak; zaman içerisinde bulut hizmetleri kullanımımızı artıracağız” ifadesini kullandı.

Forcepoint Edge Advantage lisans modeli, aynı zamanda ESB’nin eklenecek yeni özelliklere ek maliyet olmadan ulaşmasını ve sözleşme süresi boyunca sınırsız kullanıcı ekleme imkanı sayesinde toplam sahip olma maliyetini düşürmesini de sağlıyor.

Forcepoint CASB, ESB’nin buluttan daha fazlasına güvenle erişmesini sağlıyor

ESB, SWG’yi kullanmaya başladıktan sonra, hem çalışanların kullandığı bulut uygulamaları için daha fazla görünürlük ve kontrol sağlayan hem de insanların işleri için ihtiyaç duydukları araçlara güvenle erişmesini sağlayan Forcepoint CASB çözümünden faydalanmaya başladı.

Forcepoint CASB, ESB’nin onaylı bulut uygulamalarını veri kaybına karşı korur ve daha iyi veri ve kullanıcı güvenliği sayesinde Salesforce gibi modern CRM sistemlerinin kullanımını hızlandırır. CASB ve SWG’nin bir arada kullanılması da onaylı olmayan (Gölge BT) bulut uygulamalarının da engellenmelerine gerek kalmadan güvenlik altına alınabilmesini sağlar.

Forcepoint Ülke Müdürü Brian Barry, konuyla ilgili olarak, “Forcepoint SWG ile Forcepoint CASB arasındaki entegrasyon, ESB için büyük bir artıydı. Tek bir pano ile bağlanıp yönetilmeleri sayesinde, ESB tüm uygulamalar için görünürlük sağlar ve ihtiyacı olan tüm bilgilere tek bir panodan ulaşabilir” yorumunda bulundu.

Nihayetinde, ESB’nin Forcepoint CASB çözümünü kullanması, çalışanların daha az riskle buluttan daha fazla faydalanmasını sağlar, bu da çalışanların yeni bulut uygulamalarını güvenli bir şekilde denemelerini ve verimi artırabilecek ve işleri iyileştirebilecek yeni araçlara güvenle erişebilmesini sağlar.

Barry’ye göre, ESB’nin siber güvenlik dönüşümünün bir sonraki aşaması SD-WAN özellikli NGFW gibi diğer Forcepoint Edge Advantage teknolojilerinin kullanılması olacak. ESB artık yeni şube ofislerini daha hızlı çevrim içi hale getirmek, uzaktan çalışanları korumak ve yeni birincil bulut veri tabanı için planlanan lansman gibi girişimleri desteklemek için gerektiği her anda bu eksiksiz çözüm platformunu kullanabilecek.

ESB, bu aşamadan sonra BT güvenliğine ek olarak operasyon teknolojisi (OT) güvenlik ihtiyaçları için de Forcepoint çözümlerinden faydalanmayı değerlendirecektir. Kritik altyapı kurumlarının karşılaştığı esas zorluklardan biri, BT ve OT yapıları çapında birleşik bir görünürlük sağlamaktır. Forcepoint, bu açığı kapatmak için kanıtlanmış bir yetkinliğe ve ürün portföyüne sahip az sayıdaki siber güvenlik sağlayıcılarından biridir. Örneğin, Forcepoint NGFW ve Forcepoint Data Guard çözümleriyle endüstriyel bölgenin yukarısında ve aşağısında güvenli trafik akışı, tüm BT/OT yapısı için görünürlük sağlanabiliyor, verilerin fiziksel olarak ayrı yerlerde olan BT ve OT sistemleri arasında güvenle hareket etmesi sağlanıyor ve iki tarafta da güvenlik açığı riski ciddi oranda azaltılabiliyor.

Yeni çalışma şekli için yeni bir güvenlik modeli

Madden, ESB’nin Forcepoint ile olan ortaklığından somut faydalar sağladığını ve daha fazlasını beklediğini söylüyor.

“Yaptığımız iş, yani elektrik üretimi, aktarımı ve dağıtımı açısından, çalışanlarımızın günlük işlerinde İnternet'i kullanması, hem bizim hem de müşterilerimiz için gerçekten kritik bir hizmet. Forcepoint ile ilk çalışmaya başladığımızda, daha önceki proxy çözümümüzle yılda yaklaşık 10 kesinti yaşadığımızdan, kullanılabilirlik oranı yüksek bir sistem istiyorduk.”

“2016’da daha güçlü bir çözüme geçiş yaptığımızdan beri, proxy sunucudan kaynaklanan tek bir kesinti bile yaşamadık.”

Madden, Forcepoint ve ESB’nin ileriye dönük siber güvenlik stratejisi konusunda birbirleriyle çok uyumlu olduğuna inanıyor. Madden’e göre, bu uyum ve Forcepoint’in sunduğu teknoloji yol haritası ve kurumsal hizmetler, ESB’nin uzun vadeli planları için gerekli bilgileri sağlamaya devam edecek.

Madden, “Forcepoint çözümleri, planlamamız için çok önemli” diyor ve ekliyor: “Mobilite, iş birliği ve bulutun sağladığı tüm iyi şeylerden faydalanmak istiyoruz, bunun için de İnternet ve bulut erişimi sağlamak ve ağı korumak açısından farklı bir güvenlik modeli aramamız gerekiyor. Geleneksel “şato ve hendek” yaklaşımı artık yetersiz kalıyor.

Günümüzde ağ çevresi, çalışanlarınızın erişim sağladığı her yeri kapsıyor ve güvenliğin de burada olması gerekiyor. Güvenlik kimliğinizde, cihazınızda ve verilerin kendisinde saklı. Kurum çapında bu yaklaşımı planlamak istiyoruz.”